Düzeltilmiş kalsiyum, insan vücudundaki kalsiyum değerlerinin ideal seviyesini ifade eder. Kalsiyum, insan vücudunda önemli ve etkin roller üstlenir ve bu görevlerini yerine getirebilmesi için yeterli miktarda alınması gerekmektedir. Kalsiyum seviyesinin düşük olduğu kişilerde ise bu görevler aksar ve vücutta çeşitli rahatsızlıkların oluşmasına yol açar.

Düzeltilmiş kalsiyum seviyesinin yüksek olduğu kişilerde hiperkalsemi denilen hastalık ortaya çıkar. Hiperkalsemi, vücut için normal kalsiyum düzeyi olan 9 - 11 mg/dl seviyesinden fazla miktarda kalsiyum barındıran kişilerde görülür. Metabolik bir durum olarak kendisini gösteren bu rahatsızlık, kalsiyum seviyesi ile doğrudan ilişkilidir.

9 - 11 mg/dl seviyesinden az miktarda kalsiyumu bulunan kişilerde ise hipokalsemi denilen kalsiyum düşüklüğü rahatsızlığı görülür. Her iki durum da vücut dayanıklılığı açısından büyük sorun teşkil eder. Erken tanı konulabilmesi ve düzeltilmiş kalsiyum seviyesinin bir an önce hesaplanması, tedavi sürecinde kolaylık ve fayda sağlar.

Düzeltilmiş kalsiyum düzeylerindeki dengesizlik nedeniyle oluşan hiperkalsemi, kanserli hastaların %10 - 20'sinde görülmektedir. Oldukça hassas bir hastalık olan kanser, vücudun bağışıklık sistemi ve dayanıklılığını yitirmesi durumunda çok daha tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Bu yüzden düzeltilmiş kalsiyum miktarı, vücuda gereken desteği ve gücü sağlamak için en kısa sürede ideal seviyesine indirgenmelidir.

Kalsiyum, vücutta %99 oranında kemiklerde depolanmaktadır. Kemiklerin sert ve dayanıklı yapısını oluşturan element, fosfat ile birleşen kalsiyumdur. Bu elementlerin herhangi birisinde meydana gelebilecek düzensizlikler kemik yapısına önemli ölçüde zarar verir.

Kalsiyumların %50'si vücutta plazma proteinlerine bağlıdır. %40'ı ise iyonize formdadır. İyonize kalsiyumlar, nöromüsküler aktiviteyi düzenlemede önemli bir rol oynar.

Düzeltilmiş kalsiyumun, vücuttaki serum proteinleri ile olan ilişkisini bilmek gerekir. Bu serum proteinleri içerisinde özellikle albümin önemli bir etkendir. Albümin düzeyinin 4 mg/dl seviyesinden düşük olduğu kişilerde düzeltilmiş kalsiyum değerlerini hesaplamak gerekir.

Normalin altındaki her 1.0 gr/dl albümin için Ca2+ lı 0.8 mg/dl yükselt:

0,8/1,0 = X/düzeltilmiş albümin.

Vücuttaki kalsiyum seviyesinin dengesizliğine neden olabilecek birçok faktör vardır. Bunlardan bir tanesi, vücuda alınan besinlerin kalsiyum içermesi bakımından yetersiz olması ve vücuda gereken kalsiyum miktarını sağlayamamasıdır. Vücuda gerekli olan kalsiyumu sağlamak için uygun bir kaynak gösterilmediğinde, bu mineralin alınması mümkün olmayacaktır.

Besinlerdeki kalsiyumun yetersiz olmasının haricinde, yeterli kalsiyum bulunduğu halde, bağırsaklar tarafından emilmemesi durumunda da düzeltilmiş kalsiyum seviyesinde dengesizlik görülür. Bu yüzden mide ve bağırsaklarında herhangi bir rahatsızlık olduğundan şüphelenen kişilerin uygun testlerden geçirilerek sorunun kaynağı bulunmalı ve tedaviye başlanmalıdır. Kalsiyumun mide ve bağırsaklardan emilmesi D vitamini aracılığıyla gerçekleşir. D vitamini gıdalar ile alınır ve güneş ışınlarıyla uygun forma döner. Bu yüzden düzeltilmiş kalsiyum seviyesinde istikrarlı bir grafik sağlamak için D vitamini seviyesinin gözetlenmesi ve eksik olması durumunda gerekli müdahalenin yapılması gerekir.

Vücuda D vitamini ve kalsiyumları doyurucu miktarda alabilmek için yapısında bunlardan oldukça fazla bulunduran badem, süt ürünleri, somon, yeşil yapraklı sebzeler, sardalya, soya fasulyesi ve brokoli gibi besinlerden bol bol tüketmek gerekir.

Düzeltilmiş kalsiyum dengesinin doğru olmadığı kişilerde halsizlik, ağız çevresinde uyuşma, bacaklarda kramp, kalp yetmezliği ve şaşkınlık gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtilerden herhangi birisini gören kişilerin kalsiyum değerlerini ölçtürmesinde fayda vardır. Zira kalsiyum eksikliği uygun yöntemlerle giderilmediği takdirde kalp krizine kadar gidebilecek ciddi sorunlara yol açabilir.